Roma’da Faşist Mimari
2800 yıl önce kurulduğuna inanılan Roma şehrinin sokaklarında gezerken kentin kendisi kadar ebedi Roma’nın mimari mirasının çeşitli dönemlere ait stillerini bir arada görebilir adeta MÖ 8. Yüzyıldan 21. yüzyıla yürüyerek gidebilirsiniz. Klasik Roma daha çok MÖ 1. yüzyıl ve MS 4. yüzyıl arasında inşa edilmiş olup, sırasıyla Bizans, Ortaçağ, Rönesans ve Barok dönemlerini kapsayan Hristiyan kentin inşası ise 4. yüzyıldan 18. yüzyıla kadar uzanmaktadır.
1922’de 39 yaşında İtalya Başbakanı olan Benito Mussolini, kariyerinin başında İtalya’ya Roma İmparatorluğu’nun eski ihtişamını geri kazandırma arzusunu ütopik sosyalist eşitlik hayalini taşıyan bir idealistti. Modern Çağ’ın İtalyan İmparatorluğunu inşa etmek isteyen, kendine de eski Romalılarca kullanılan Dux’tan (lider) türetilen bir terim olan Il Duce ünvanını yakıştıran Mussolini hayalindeki Üçüncü Roma’yı (‘La Terza Roma‘) kurmaya İtalya’nın başkenti Roma’dan başladı ki Faşist taraftarları gibi o da ebedi şehrin yeniden doğuşunu görmek istiyordu. Bununla birlikte kısa süre sonra İtalyan halkı üzerinde otokratik totaliter karabasana dönüşen Faşist saltanatı 28 Nisan 1945’te, kendisinin ve metresi Clara Petacci’nin Komünist Partizanlar tarafından Como Gölü kıyısındaki yakalanıp öldürülmesiyle sona ermiştir. Ertesi gün 29 Nisan 1945’te çiftin cansız bedenleri Milano’da Piazzale Loreto’daki bir benzin istasyonundaki çatı kirişlerine asılarak sergilendiğinde 61 yaşındaydı. Bir gün sonra 30 Nisan’da ise Nazi Almanyası’nın Führeri Adolf Hitler intihar ettiğinde II. Dünya Savaşı Avrupa’da sona erdi. Faşist lider Benito Mussolini, 21 yıllık iktidarında ülkeyi savaşa sokarak yüzlerce binanın yıkılıp binlerce insanı yerinden etmesine rağmen Roma’nın yüzünü sonsuza dek değiştirecek Rasyonalist prensiplere dayanan Faşist Mimariyi kentin dokusuna sokmayı başarmıştır.
‘La Terza Roma’: Üçüncü Roma Hayali
1934’te, eski imparatorluk forumunu (Foro Romano) ikiye bölen cadde Via dei Fori Imperiali‘nin tamamlanırken MS 4. yüzyıldan kalma
Maxentius Bazilikası’nın dış duvarına Mussolini’nin emriyle 5 mermer ve bronz harita yerleştirilmiş olup, haritaların dördü hala orada görülebilir durumdadır. Bu haritalar Roma imparatorluğu’nun tarihi dönemlerini göstermekte olup, ilk harita MÖ 760’da Roma’nın doğuşunu, ikinci harita MÖ 146’da Pön Savaşlarından sonra daha büyük bir Roma’yı, üçüncü harita İmparator Augustus döneminde MS 14’de iyice genişleyen imparatorluğu, dördüncü harita ise MS 3. yüzyılda İmparator Trajan yönetiminde Roma’nın en geniş sınırlara ulaştığı dönemi göstermekteydi. Beşinci harita ise Mussolini’nin Arnavutluk, Hırvatistan, Balkanlar, Fransa’nın Korsika ve Nice’i, Yunanistan ve Tunus’tan, Libya, Mısır, Sudan, Etiyopya ve Somali’ye uzanan Yeni Roma’nın hayalini yansıtıyordu. Faşist İtalya 1934’de Libya, 1936’da Etiyopya ve 1939’da Arnavutluk’u fethetmişse de gerisi gelmediği gibi İkinci Dünya Savaşında İtalya yazımda okunabileceği gibi İtalyan askeri stratejisi tüm cephelerde fiyasko ile sonuçlanmıştır. Neyse Maxentius Bazilikası’nın dış duvarındaki beşinci harita savaştan sonra hasar görmüş ve bir süreliğine ortadan kaybolmuşsa da 2000’li yıllarda bulunarak depoya kaldırılmıştır.
Faşist Mimari (L’architettura fascista)
Rasyonalizm
Rasyonalizm, I. Dünya Savaşı’nın patlamasıyla sona eren sanatsal bir hareket olan 1909-1914 döneminde popüler İtalyan Fütürizm Hareketinden doğmuştur. Fütüristlerin en önemli isimlerinden Umberto Boccioni, 1913 başyapıtı bronz heykeli “Uzayda Eşsizliğin Sürekliliği Formları”[1] İtalyan’ın 20 centlerinin ön yüzünde tasvir edilerek anılmıştır. Hareketin en ünlü mimarı Antonio Sant’Elia, 1888’de Como Gölü’nün kıyısında doğmuş ve 1916’da I. Dünya Savaşı Isonzo Cephesi’nde ölmüştür ki fütüristlerin çoğu savaşta ölmüştür çünkü vatanseverlik ve şiddet, Fütürist manifestonun bir parçasıydı. Faşist parti, 1931’de Guiseppe ve Attilio Terragni kardeşlere I. Dünya Savaşı’nda ölen İtalyan askerleri için bir anıt yaratma görevini vermiş olup, bu fütürist yapıt Eski Romalıların saygısı ve askeri idealizmi yansıtmaktaydı. Monumento ai Caduti adlı şehitler anıtı Isonzo Cephesi savaşlarında ölen cesur askerlerin 650’sini onurlandıran anıtın Como Gölü‘ne bakan cephesinde ‘Bu gece Trieste’de veya kahramanlarla birlikte Cennete yatarsın’[2] yazmaktadır.
Faşist Mimarinin özellikleri
Roma çevresine yayılmış faşist dönemin çarpıcı mimari eserlerini gezip tadını çıkarmak için totaliter rejimlere sempati duymanıza gerek olmadığı gibi İtalya’nın antik dönem kalıntıları ve barok kiliselerini gezdikten sonra sade, tuhaf ve suni Faşist mimari örneklerini görmek istemenizi kimse ayıplamayacaktır. Mussolini’nin büyük programı, bir yandan mitingler, askeri geçit törenleri, propaganda filmleri ve faşist gazeteler aracılığıyla halkın beynini yıkarken diğer yandan Üçüncü Roma olarak andığı “faşist imparatorluğun” başkentinin görünümünü, partisinin başarı ve hedeflerini yayınlayacağı propagandaya yönelik binalar hatta semtler inşa ederek dönüştürmekti. Açıkçası kendisinden önce Roma imparatorları hatta Katolik kilisesinin papalarının yüzyıllardır yaptığı şeyi Il Duce’nin de yapmak istemesi de doğaldı ki tarih boyunca muzaffer imparatorlar, papaların ve Mussoli’nin şişmiş egoları olmasa Roma bugün bildiğimiz kent olamazdı. 1920’li ve 30’lu yılların mimarlar, Faşist mimarisinin ipuçlarını klasik Roma binalarının formlarından almışsa da imparatorluk dönemi Roma’sının muazzam yapıları süslü ayrıntılar ve belli bir Akdeniz sıcaklığını veren yuvarlatılmış kenarlara sahipken, faşist binalar, monoton travertenlerden soğuk ve sert karakterdeki Teutonik bloklardı. 4 şeritli bulvarları ve minimalist modernist propaganda mimarisini beton, çelik ve cam binalar kullanarak oluştururken stilize sütunlar, alınlıklar, portikolar, kubbeler ve kemerler ile eski klasik çizgileri kendi anlayışlarıyla yorumladılar.
Mussolini’nin Şehir Düzenlemesi
Mussolini’nin şehirde açtığı görkemli bulvarlar Faşist Ordu’nun ileride kazanacağını hayal ettiği zaferlerden sonra yapacağı geçit töreninin ihtişamını dünyaya göstermek için tasarlanmıştı. 1932 yılında inşa edilen Via dei Fori Imperiali, modern çağın Piazza Venezia’daki Palazzo’sunu antik çağın ünlü Kolezyum‘una bağlayan yollarının en ünlüsüdür. Mussolini bu yolu yapabilmek için Julius Caesar, Augustus, Trajan, Neva ve Vespatian’ın eski İmparatorluk Forumlarının bir kısmını yok ederken, evleri, ortaçağ kiliselerini yıktı ve binlerce insanı yerinden etmişti. Bugün Via di San Gregorio olarak bilinen Via dei Trionfi, Konstantin Kemeri‘ni Circus Maximus‘a bağladı. 1936’da Mussolini’nin Faşist Roma’sını Katolik Vatikan ile birleştiren başka bir modernizasyon başladı ve Via della Conciliazione[3] inşa edilmişse de ancak bu yol ancak 1950 yılında tamamlanabilmiştir. Via Ostiense veya Via del Mare, Porta San Paolo’yu eski Ostia limanına bağladı. İtalyan arkeologlar, 1938 ve 1941 yılları
arasında antik limanın çoğunu kazarak, antik siteyi 1942 Roma Evrensel Fuarı’na (EUR) için hazırlamayı umuyorlardı. Antik cadde seviyesini ortaya çıkarmak için 12 metre aşağı inildi ve 600 bin metreküp toprak çıkarıldı. Bunalr dışında başka yollar da inşa edildi, bataklıkla kurutuldu ve yoksul kenar mahalleler yıkıldı. Mussolini şehir plancısı Antonio Munoz ile birlikte, Roma döneminin antik kalıntıları yüzyıllarca ihmalden kurtardı ve onları yeni modernist şehir planına dahil etti. Campo dei Fiori‘nin yakınlarındaki kalabalık sokakları, Pompey’in Tiyatrosu’nun antik bölgesi olan Largo Arjantin’in tapınaklarını açığa çıkarmak için yıkarken Pantheon‘u, Trajan Sütunu ile Marcus Aurelius’un sütunu örten binaları ortadan kaldırdı. Circus Maximus‘un antik bölgesini açığa çıkarmak için bir gaz fabrikasını taşıdı, bir makarna fabrikasını yıktı, 300 yıllık bir Yahudi mezarlığı kazdırdı, fakir gecekondu barakalarını yok etti. Antik Forum ve Konstantin Kemeri geçit törenleri için kullanılırken, Trajan Pazarı Ticaret Fuarları ve mini fuarlar için kullanıldı, konserler Maxentius Bazilikası’nda mitingler ise Kolezyum’da yapıldı.
Mussolini’nin yeni Roma rüyası için hazırlattığı yeni şehir planın üç büyük kentsel dönüşüm projesi içermekteydi:
- Augustus Mozolesi’nin etrafındaki Piazza Augusto Imperitore
- Foro Mussolini adlı modern bir spor merkezi,
- Esposizione Universale Roma (EUR)
Piazza Augusto Imperitore
Piazza Augusto Imperitore, Ara Pacis Müzesi ile ünlüdür. Ara Pacis veya Ara Pacis Augustae (Latince, “Görkemli Barışın Sunağı”) İmparator Augustus’un Hispania (İspanya) ve Galya’daki (Fransa) savaşlarında Roma’ya döndükten sonra Roma tanrıçası olarak tahayyül edilen Barış’a adanmış bir sunak olup MÖ 30 Ocak 9 tarihinde inşa edilmiştir. 1937’de, İmparator Augustus’un doğumunun Bimillennial (2000) yıldönümünü kutlamak için planlar yapan Mussolini, Augustus’un eski ihtişamının yanı sıra Mussolini ve Faşistlerin yeni ihtişamına da saygı duyulmasını amaçlıyordu. Plana göre Augustus’un Mozolesi’ni çevreleyen eski mahallelerin çoğunu yıkılacak ve restore edilmiş bir Augustus Mozolesi ile Ara Pacis sunağı için inşa edilmiş yeni bir müzeyi birbirine bağlayan yeni bir Piazza inşa edilecekti. Mussolini, bu mozoleyi kendi son dinlenme yeri olarak da görüyordu. Piazza’nun diğer ucunda ise yeni inşa edilen Istituto Nazionale della Previdenza Sociale (Sosyal Güvenlik Genel Merkezi) olacaktı. Romalı bir Yahudi olan Mimar Vittorio Ballio Morpurgo’nun Bimillenial kutlamasından önce projeyi tamamlamak için sadece bir yılı vardı. Antik Barış Sunağı’nın parçaları, yaklaşık 850 metre uzaklıktaki Palazzo Montecitorio yakınlarındaki orijinal konumlarından yeni yerlerine taşınırken, Morpurgo, antik sunağı görmek için büyük pencereli traverten mermer gibi görünecek şekilde boyanmış beton bir kabuk yarattı. Yıllarca ihmal ve kapanıştan sonra, Morpurgo Müzesi 2000 yılında yıkılmış, 2006’da Richard Meier tarafından yeniden yapılmıştır. Vittorio Ballio Morpurgo’ya, 1941’de tamamlanan Istituto Nazionale della Previdenza Sociale için daha fazla zaman tanınmış olup bu yapı Stile Littorio” olarak bilinen Faşist Mimarinin güzel bir örneğidir.
Eski Piazza Augusto Imperitore çoğunlukla yıkılmış olmasına rağmen, San Girolamo dei Croati Kilisesi (Roma’daki Hırvatistan Ulusal Katolik Kilisesi) kurtarılmıştır. Mussolini, binalarını yıktığı cemaatler yüzünden Vatikan’ı yatıştırmak için yeni bir manastır inşa etmeyi kabul etmiş olup, ve Faşist propaganda sanatının bazı mükemmel örneklerini barındıran Collegio degli Illirici Manastırını inşa etmiştir.
Eur (Esposizione Universale Roma) Bölgesi
Kimi yazarlarca bahsi geçen soğuk ve sert üslubundan dolayı Kentsel Buzdağı olarak anılan faşist mimarinin en önemli örneği tarihi merkez centro storico’nun yaklaşık 8 km güneyinde bulunan, 1,5 mil karelik arazide 1942 Dünya’nın Fuar Alanı olarak inşa edilen EUR banliyösüdür. 2. Dünya Savaşı yüzünden 1942 için planlanan Roma Evrensel Fuarı[4] asla yapılamamışsa da fuar için planlanan binaların çoğu yine de tamamlanmıştır. Magliana, Palasport veya Fermigibi Eur istasyonlarından herhangi birine Laurentina yönünde metro hattı B’ye binerek ulaşabilirsiniz. Burada hükümet binalarının, sigorta ofislerinin, konferans merkezlerinin ve müzelerin bulunduğu garip ve etkileyici şehir manzarasına şahit olabilirsiniz. EUR, E42 olarak adlandırılmış olup, bu kısaltma kanalizasyon kapaklarında hala görülebilir. Expo, Roma, tren istasyonları, geniş bulvarlar, restore edilmiş antik anıtlar, Foro Mussolini, Piazza Augosto Imperitore, yeni restore edilmiş Ostia Antica ve diğerlerini içermekteydi. Faşist Dönemin Roma Medeniyeti Müzesi’nde (Museo della Civiltà Romana) büyüleyici antik Roma modellerini ve Roma’ya uçakla gelen pek çok ziyaretçinin havaalanına seyahat ederken gördüğü “Kare Kolezyum” (Colosseo Quadrato) adlı 68 metre yüksekliğindeki Palazzo della Civiltà del Lavoro ile Il Palazzo del Groviera (İsviçre Peynir Sarayı) olarak bilinen traverten mermer Palazzo della Civiltà Italiana görebilirsiniz. Tur rehberleri veya taksi şöförünüz önünden geçerken size antik Kolezyum’a neoklasik selam çakan bu yapıların Mussolini’nin Faşizminin sembolü olduğunu söyleyecektir. EUR fuarından sorumlu mimar, Mussolini’nin Kentsel Yenileme Yüksek Komiseri Marcello Piacentini olmakla birlikte Palazzo della Civiltà Italiana, Giovanni Guerrini, Ernesto Lapadula ve Mario Romano adında üç genç mimar tarafından 1938-1943 arasında inşa edilmiştir. Palazzo della Civiltà Italiana antik Kolezyum’da fütüristik bir yaklaşım olup, 6 yatay kemer Benito isminin 6 harfini, 9 dikey kemer Mussolini adını temsil etmektedir. Binanın 4 köşesinde MÖ 495’te Regillus Gölü Muharebesi zaferi sonrasında Roma Cumhuriyeti’nin kuruluşu ile ilişkilendirilen ve Dioscuri olarak bilinen Zeus ve Leda’nın oğulları, Truvalı Helen’in kardeşleri Castor ve Pollux‘ün 4 stilize versiyonu bulunmaktadır. EUR Bölgesi için Adalberto Libera’nın 300 metre genişliğindeki x 200 metre yüksekliğindeki kemeri planlanmışsa da hiçbir zaman inşa edilememiştir. Libera, 1938’de başlayan ancak 1943’te terk edilmiş bir proje olan Palazzo dei Ricevimenti e dei Congressi‘yi (Kongre Merkezi) tasarlamıştır. Savaş döneminde inşası bitirilemeyen Palazzo, 1943’te Alman birlikleri, 1945’te ise İngiliz birlikleri için kamp olarak hizmet etmiş, 1956’da tamamlandı ve 1960 Olimpiyatlarının eskrim yarışmasında kullanılmıştır. Mussolini’nin yeni Roma’sının baş mimarı Marcello Piacentini, çok iyi bir mimar olduğu için savaştan sonra iş bulma konusunda problem yaşamamıştır. Piacentini, Pier Luigi Nervi ile birlikte 1958-1960 yılları arasında 1960 Olimpiyat basketbol oyunlarına ev sahipliği yapan uçan daire şeklindeki spor sarayını inşa etmiştir.
Gaetano Minnucci tarafından tasarlanan ve sergi salonu olarak inşa edilen Palazzo degli Uffici dell’Ente Autonomo, 1939’da bittiğinde Eur’un ilk tamamlanmış binasıydı. Girişindeki Genio dello Sport heykeli, binaya giren herkese Faşist selam veren bir gencin bronz heykel olup, Italo Griselli’nin yarattığı heykel, Faşist Dönem boyunca “Saluto Fascista” (Faşist Selamı) olarak bilinmekteyse de 2. Dünya Savaşından sonra Genio dello Sport olarak yeniden adlandırılmıştır.
Museo della Civiltà Romana, 1955 yılında açılmış olup, Il Plastico olarak bilinen, 4. yüzyıl Roma’sının fantastik ölçekli modelini barındırmaktadır. Italo Gizmondi bbu projeye 1935’te başlamış, 1971’de bitirdi ve 3 yıl sonra ölmüştür. Museo della Civiltà Romana’nın bir kanadında, Trajan Sütunu’nun alçı kopyalarını görebilir ve Trajan’ın Dakia zaferi hakkında bolca bilgi edinebilirsiniz. Museo della Civiltà Romana, Ocak 2014’ten bu yana onarım nedeniyle kapalıdır.
Roma Forumu’ndaki Antoninus Tapınağı ve Faustina Tapınağı sütunlarında kullanılan Yunanistan’dan cipollino mermerine benzemesi için, yeşil mermer sütunlarla inşa edilen Palazzo delle Scienze, Museo Nazionale Preistorico Etnografico’ya (Afrika, Çin ve Amerikan Hint el sanatları) ev sahipliği yapmaktadır.
EUR merkezinde, Piazza Guglielmo Marconi’de radyonun mucidi Guglielmo Marconi’ye adanmış, Carrara doğumlu heykeltıraş Arturo Dazzi tarafından yapılmış 45 metre uzunluğunda bir dikilitaş bulunmaktadır. Dazzi, 1937’de projeye başlamışsa da EUR 1943’te terk edilince ara vermiş, 1952’de projeye geri dönmüş ve Marconi ailesine olan saygısından özveriyle çalışarak 1957’de bitirmiştir.
Foro Mussolini veya Foro Italico
Faşist mimariye daha yakından isterseniz 2 nolu tranwaya ya da 32, 271, 280 veya 910 numaralı otobüslere binebilir, Tiber nehrinin batı
kıyısında, merkez storico’nun yaklaşık 3 km kuzeyindeki Foro Italico spor kompleksine de gidebilirsiniz. 1926’da Mussolini popülaritesinin doruğundayken Antik Roma tarzı bir forum veya agoranın modern bir versiyonu beden eğitimi ve spor faaliyetleri için inşa etmeye karar verdi. Mussolini, adını taşıyan Foro Mussolini’nin tasarım ve yapımı için 35 yaşındaki Enrico Del Debbio ve 30 yaşındaki Luigi Moretti’yi seçti ve açılışı 1936’da Etiyopya’ya karşı kazanılan İtalyan zaferine denk getirildi. 1938’de Mussolini, Faşist gençlere devasa bir gamalı haç oluşturan meşaleler taşıtarak Adolf Hitler’i Foro’da büyük bir gösteri düzenleyerek ağırlamıştı. Hitler etkilenmişti. Mussolini, Forum’un 1944 Yaz Olimpiyatları’na ev sahipliği yapmasını amaçlıyordu, ancak oyunların ev sahipliği Londra’ya verildi. Aslında bakılırsa savaş yüzünden 1944 oyunları yapılamadı, 1948’e ertelendi. Foro Italico, günümüzde Roma’nın iki Serie A futbol takımının, Roma ve Lazio’nun bulunduğu 70.261 oturma kapasiteli Stadio Olimpico’nun evi olarak bilinmekteyse de tüm tesis faşizmin gözdesi atletizm için tasarlanmıştı. Foro Italico’da mutlaka görülmesi gereken yerlerden birisi, Stadio Olimpico’nun hemen kuzeyinde küçük bir pist ve sahadan oluşan Stadio dei Marmi olup, saha kenarında çeşitli spor dallarının tasvir edildiği gülünç derecede boş pozlar veren Faşist dönem sanatına özgü 60 mermer heykel yer almaktadır. Mussolini’nin mimari mirasını yaşatan Foro Italico’nun yaya parkları hala spor yapan İtalyanlarla doluyken, mozaik üzerinde DVCE
ve Foro Italico’nun girişindeki devasa mermer Dikilitaş’ın yazıtında Üçüncü Roma hayalinin talihsiz sahibi MVSSOLINI ile DVX kelimeleri de hala okunabiliyor. Savaştan sonra Stadio dei Cipressi, 100 bin oturma kapasitesi olarak adlandırılan Stadio Centomila olarak yeniden inşa edilmiş, sonradan 1960 Olimpiyat Oyunları için koltuk sayısı 65 bine düşürülmüştür. 1974’te Stadio Olimpico olan yapı, 1990’da büyük bir revizyondan geçen Olimpiyat Stadyumu 2008’de yeniden elden geçirilmiştir.
Del Debbio, 1928’de Academia della Farnesina‘yı (Faşist beden eğitimi akademisi) tamamlamış olup, bina hala orijinal tasarımın Pompeiyen kırmızısına boyalı olup, halen İtalyan Olimpiyat Merkezi olarak hizmet vermektedir.
Academia della Farnesina, bir kapalı yüzme havuzu ve Mussolini’nin Luigi Moretti tarafından tasarlanan kişisel spor salonunu (Palestra del Capo del Governo) içermektedir. Academia, Faşist gençlik örgütü Opera Nazionale Balilla için eğitim okulu olmuştur.
Termini Tren İstasyonu
Roma’ya trenle gelirseniz, Termini Tren İstasyonu’na (Stazione di Roma Termini) ulaşırsınız. Bugünkü yapı 1950’de Annibale Vitellozzi tarafından tamamlanmış olmasına rağmen, Angiolo Mazzoni‘nin 1942 Roma Evrensel Fuarı için hazırladığı özgün tasarım 1936’da çığır açmıştır. Mazzoni tasarımı fuar gerçekleşmeyince 1943’de terk edilmişse de bugünkü yapının ön cephesinde Via Giovanni Giolitti boyunca sağa doğru giderseniz Mazzoni binasının hala görünen orijinal kısımlarını görebilirsiniz. Angiolo Mazzoni ve Roberto Narducci, faşist dönemin en önemli mimari mühendisleri olup, 1930’larda İtalya’da 50’ye yakın tren istasyonu tasarlamış ve inşa etmişlerdir. Roberto Narducci, Porta San Paolo ve Cestius Piramidi yakınındaki yeni Ostiense Tren İstasyonu‘nun tasarımına layık görülmüştür. Ostiense İstasyonu, Adolf Hitler’i 3 Mayıs 1938’de Roma’ya davet etmek için tasarlandı ve inşa edilmişse de resmi olarak 28 Ekim 1940’a kadar açılmamıştır. Ostiense İstasyonunun cephesindeki mitolojik kabartmalar, istasyondaki siyah ve beyaz tessera[5] döşemeleri ve tasarımdaki antik Roma sütunlarına modern çağdan selam gönderiyordu. İstasyonun kenarındaki Piazza dei Partigiani’den Porta San Paolo’ya giden yolun adı Via Adolfo Hitler’di, ancak savaştan sonra, Ardeatine mağaralarında 335 İtalyan masumunun Nazilerce katledilmesinin üzücü hatırasına atfen Viale delle Cave Ardeatine olarak değiştirilmiştir. II. Dünya Savaşı’ndan sonra, Faşist davaya katıldığı için derind pişmanlık duyduğunu bildiren Mazzoni, Kolombiya’nın başkenti Bogota’ya sürgün edilmiş olup, 1963’te ölene kadar orada yaşamıştır. Narducci ise 1979’da 91 yaşında, Roma’da ölmüştür.
Notlar
[1] İtalyanca: Forme uniche della continuità nello spazio
[2] İtalyanca: Stanotte si dorme a Trieste o in Paradiso con gli eroi
[3] Conciliazione, Faşist Hükümet ile Vatikan arasındaki uzlaşmanın adıdır
[4] İtalyanca: Esposizione Universale Roma
[5] Tessera (Yunanca: τέσσαρες) ya da abaculus çeşitli renklerdeki küçük mozaik taş, cam ve mermer parçalarına verilen isimdir